İSTİHKAK DAVASI

 

İstanbul BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 
21. Hukuk Dairesi 
Esas: 2017 / 1214 
Karar: 2018 / 154 
Karar Tarihi: 30.01.2018
 
Konu : İSTİHKAK DAVASI - İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARARININ TAKİBİN İPTALİNE İLİŞKİN SONUÇLAR DOĞURACAĞINDAN İCRA DOSYASINDAKİ HACİZLERİN KALKACAĞI - ALACAKLI TARAFINDAN DAVA AÇILMASI HALİNDE DE BU DAVA SONUCUNUN İSTİHKAK DAVASINDA BEKLETİCİ MESELE YAPILACAĞI - KARARIN KALDIRILMASI


 

(6100 S. K. m. 353) (2004 S. K. m. 33, 44, 96) (818 S. K. m. 179)

 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü.

 

İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ:

 

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 8. İcra Müdürlüğü'nün 2016/8288 sayılı takip dosyasında verilen talimat gereğince İstanbul 34. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2936 takip sayılı dosyası ile İstanbul 22. İcra Tetkik merciinin 2016/803, 2016/902 sayılı merci kararına ve talimat dosyasına ilişkin evrakları dosyaya ibraz edilerek mahalde haciz yapılmasını talep ettiğini, borçlu şirkete yönelik yapılan davacının adresinde yapılan hacizde borçluya ait evraka rastlanılmadığı, hukuka aykırı şekilde elde edilmiş ve dosyaya sunulan belgelere dayanarak davacı şirket adresinde bulunan evrakların nitelikleri incelendiğinde alacaklı şirketin iddia ettiği ……….. plakalı araca ait vekaletname önceki dosyada haciz talebi ile Kent Factoring vekili tarafından beyan edildiğini ancak davacı şirketin adresinde bulunmadığını, adreste bulunan evrakın 31/12/2015 tarihine kadar geçerli ipotek tesisi ve tescili gerektiğinde yeniden yapılandırmaya işlemleri yapmaya takip ve neticelendirmeyi yönelik 31/12/2015 tarihine kadar yetkili olmak üzere verilen vekalet olduğunu, davacı şirket istihkak iddiasını bulundukları iki dosyada da borçlu dahi olmayan E. E.'e verilmiş süreli ve kısıtlı vekaletname olduğunu, E. E. ile davacı şirket arasında herhangi bir bağ veya ticari ilişki olmadığını, evrakların haciz tarihlerinden çok önce gerçekleştirilmiş borçlu şirketin davacı şirket adresinde faaliyet gösterdiklerine dair herhangi bir başka evrak bulunmadan haciz işlemleri gerçekleştirdiğini, haczedilmiş olan menkullerin davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu bildirerek; davacı şirket adresinde 10/08/2016 tarihinde gerçekleştirilen haciz işlemine yönelik istihkak iddialarının kabulü ile davacı şirkete ait makineler üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, davalı-alacaklı Lider faktoring hizmetleri A.Ş.'nin hukuka aykırı şekilde elde etmiş belgelerle işlem yaptığı ve kötü niyeti açık olduğundan %10'dan aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle: açılan davanın kötü niyetle açıldığını, borçlu Göksu Kağıtçılık hakkında mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, iş bu kararın kendilerince temyiz edildiğini, iş bu kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, haciz mahallinde borçlu firma adına evraklar bulunduğunu, borçlu firma ile 3. Şahıs firma arasında organik bağ bulunduğunu, davacı 3. Şahıs firma ……….. ……. Paz. A.Ş. tarafından borçlu şirket yetkilisi E. E. adına düzenlenmiş satış ve devir yetkisini de bulunduran genel vekaletname bulunduğunu, söz konusu istihkak iddiasına yönelik İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/803 esas 2016/902 karar sayılı 19/07/2016 tarihli kararı ile istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına karar verildiğini, ileri sürülen istihkak iddialarının muvazaaya dayandığını, borçlu firmanın eski unvanının …………… İmar Yapı İnş. Tur. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, 3. Şahıs firma ile faaliyet konularının ve amaçlarının aynı olduğunu, borçlu şirket alacaklıları yanıltmak ve haciz tehdidinden korunmak amacı ile ünvan değişikliği yaptığını ve ticari faaliyetlerine aynı iş kolunda 3. Şahıs firma üzerinden yaptığını, davacı firmanın vergi levhası incelendiğinde adresinin haciz mahalli adresi olmadığını, ticaret sicil kayıtlarında adres naklini kuruluşundan bu yana değiştirmeyen davacı firmanın borçluya ait adreste borcun doğumundan sonra hatta haciz tarihinden çok kısa bir süre önce emsal nitelikteki 24/06/2016 tarihli hacizden sadece 1-2 gün önce faaliyete başladığını, söz konusu işletmenin borçlarından BK'nun 179. maddesi ve İİK'nun 44. Maddesi gereği 2 yıl boyunca sorumlu olduğunu, davacı tarafça karinenin aksinin ispatı için yeterli kesin ve güçlü delil sunulamadığını belirterek; davacının açmış olduğu iş bu haksız ve kötü niyetli davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

 

İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ:

 

İlk derece mahkemesince;" davacının sunduğu faturaların hacizli mallara uyumlu olduğu, faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı istihkak iddiacısı ile davalı borçlunun ticaret sicil kayıtlarına göre adreslerinin farklı olduğu hiç bir zaman aynı adreste faaliyette bulunmadıkları ve ortakları arasında bağ bulunmadığı, borçlu şirket yetkilisinin haciz işlemi esnasında mahalde bulunmadığı, haciz mahallinde yapılan evrak araştırmasında borçlu şirkete ait evrak bulunmadığı dolayısıyla borçlu şirket ile istihkak iddiacısı şirket arasında organik bağ bulunduğunun tespit edilemediği anlaşılmakla; davanın kabulüne" karar verildiği görülmüştür.

 

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:

 

Davalı takip alacaklısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan faturaların tamamının borcun doğumdan sonra düzenlendiğini, muvazaalı olduğunu, faturanın her zaman düzenlenen evraklardan olup, alacaklının haklarını etkilemediğini, haciz tutanağında ve faturalarda malların ayırt edici özelliklerinin olmadığını, borçlunun davacıya fiili ve organik bağı olduğunu, haciz mahallinde davaya konu hacizden evvel başka bir icra dosyasında aynı adreste haciz yapıldığını, 24/06/2016 tarihli haciz sırasında borçlu şirket ve yetkilisine ait çok sayıda evrak bulunduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

 

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

 

İncelenen icra dosyası içeriği ilk derece mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamına göre; dava üçüncü kişinin İİK.96 ve devamı maddeleri gereğince açmış olduğu istihkak davası olup, yargılama sırasında davalı alacaklı vekili Bursa 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/1099 Esas, 2016/1119 Karar saylı kararı ile Bursa 13.İcra müdürlüğünün 2016/8288 Esas sayılı takip sayılı dosyasında davacı bakımından icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, kararın kesinleşmediğini, söz konusu kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerektiğini beyan etmiş olup, Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2016/8288 Esas sayılı takip dosyası ile ilgili Bursa 5.İcra Hukuk mahkemesinin 2016/1099 Esas, 2016/1119 Karar sayılı, 26/08/2016 tarihli kararı ile borçlu şirket açısından takipten sonra gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmüş olup, söz konusu kararın kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise alacaklının 7 gün içinde yerel mahkemede dava açıp açmadığının araştırılması, İİK.33/a-2. Maddesi gereğince açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığının, kesin hüküm teşkil edeceği, icranın geri bırakılması kararının takibin iptaline ilişkin sonuçlar doğuracağından icra dosyasındaki hacizlerin kalkacağı, alacaklı tarafından İİK.33/a-2 maddesi gereğince dava açılması halinde de, bu dava sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılacağı, dava sonuna kadar takibin duracağından istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı takip borçlusu hakkında verilen icranın geri bırakılması kararının sonucu beklenerek hükmü oluşturulmak üzere HMK 353/1a-6. Maddesi gereğince dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

1- Davalı takip alacaklısının istinaf talebinin KABULÜNE, HMK 353/3.maddesi gereğince Bursa 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 17/01/2017 tarih, 2016/1088 Esas, 2017/54 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA;

 

2- HMK 353/1a-6. Maddesi gereğince dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine,

 

3- a) Davalı takip alacaklısı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde davalıya iadesine,

 

b) Davalı takip alacaklısı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,    

 

Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.353/1a-6 bendi uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 30/01/2018 

 

 

 

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Nusret Çetin' e aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Avukat Nusret Çetin - Sorularınız için: Avukata Sor sayfasını ziyaret ediniz.