DOLANDIRICILIK SUÇU NEDİR? CEZASI NEDİR ?

 

DOLANDIRICILIK SUÇU 5237 SAYILI TCK MADDE 157

Dolandırıcılık

(1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir. (Yargılaması Asliye Ceza Mahkemesince yapılır)

- Bu suçla ilgili tutukluluk süresi CMK'nın 102/1. maddesi uyarınca en çok 1 yıldır. Zorunlu hallerde 6 ay daha uzatılabilir. Bu süreye kanun yolunda geçen süre dahil değildir.

- Bu suçlarla ilgili CMK'nın 128. maddesi uyarınca hak, alacak ve diğer malvarlığı değerlerine el konulabilir.

- Bu suçlarla ilgili, kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye' de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına el konulabilir, idaresi için kayyım atanabilir.

- Bu maddede düzenlenen suç, uzlaştırmaya tabi bir suçtur.

- Bu suç için olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

- Bu suçla ilgili zincirleme suç hükümleri uygulanabilir.

SUÇLA KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Dolandırıcılık suçuyla korunan hukuki değer malvarlığıdır.

SUÇUN MADDİ UNSURLARI

Suçun Hukuki Konusu: Suçun hukuki konusu malvarlığına ilişkin herhangi bir değerdir. Bu taşınır, taşınmaz hatta alacak hakkı dahi olabilir.

Fail: Suç tipinde faile ilişkin bir özellik belirtilmemiştir. Bu yönüyle bu suçun faili herkes olabilir.Bununla birlikte fiilin ''Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında; Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle'' (m.158/1 h ve i) işlenmesi cezayı ağırlaştıran haller arsında yer almaktadır.Öte yandan ''görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına  veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi'' ikna suretiyle irtikap suçunu işlemiş olur. (m.250/2).

Mağdur: Bu suç mağdur bakımından da bir özellik göstermez. Suçun mağdurunun algılama yeteneğine sahip olması şart değildir. Nitekim m.158/1 c dolandırıcılık suçunun '' Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle'' işlenmesini ağırlatıcı sebep saymıştır.

Eylem:

Hareket-Dolandırıcılık suçu bakımından tipe uygun eylemin varlığı için;

  • hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp

  • mağdurun veya bir başkasının zararına olarak,

  • kendisine veya başkasına bir yarar sağlamış olmak gerekir.

Hile diğerinin düşüncesi üzerinde etki yaratan hataya düşürücü her türlü davranış olarak tanımlanabilir. Hile mağduru aldatacak onun iradesi üzerinde tekili olarak onu hataya düşürecek nitelikte olmalıdır.

- Hileli davranışlarla aldatma sonucu bir zarar meydana gelmiş olmalıdır. Zararın miktarı ve bunun belirlenmesi önemli değildir.

Zararın malvarlığına yönelik olması gerektiğine göre yararın da malvarlığına ilişkin olması gerekir. Yararın faile ya da bir başkasına sağlanması arasında bir fark bulunmaz.

Suça Etki Eden Nedenler:

1. Cezayı Ağırlaştırıcı Sebepler

a. TCK m.158/1 'de Düzenlenen Ağırlaştırıcı Sebepler

- Suçun dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenmesi.

-  Suçun içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle işlenmesi.

- Suçun kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle işlenmesi.

- Suçun kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi.

- Suçun kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenmesi.

- Suçun bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi.

-  Suçun basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi.

- Suçun tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında işlenmesi.

- Suçun serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi.

-  Suçun banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi.

-  Sigorta bedelini almak maksadıyla.

b. TCK m.158/2'deYer Alan Ağırlaştırıcı Sebep:Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, dolandırıcılık suçunun nitelikli şeklinden dolayı cezalandırılacaktır.

2. Cezayı Hafifletici Sebep (m. 159)

Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikâyet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.

SUÇUN HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Her ne kadar dolandırıcılık suçunda mağdur malvarlığına ilişkin değeri kendi rızasıyla veriyor ise de hilenin varlığı rızayı sakatlar. Bu yönüyle söz konusu rızanın hukuki sonuç doğurduğundan söz edilemez.

SUÇUN MANEVİ UNSURU

Bu suç genel kastla işlenir. Yani failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, mağdurun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamayı biliyor ve istiyor olması gerekir.

TEŞEBBÜS

Failin aldatmaya yönelik hileli davranışlarda bulunmuş olması ile icra hareketleri başlar ve suça teşebbüs mümkün hale gelir.

SUÇLULARIN ÇOKLUĞU

Bu suça iştirakin her şekli mümkündür. Burada özellik gösteren husus kendisine sadece haksız menfaat sağlanmış olmanın suçun hareket kısmına iştirak edilmediği sürece cezalandırılamayacağıdır.

SUÇLARIN ÇOKLUĞU

Koşulları var ise zincirleme suçun oluşması mümkündür. Ancak bunun için birden fazla dolandırıcılık fiilinin aynı mağdura karşı işlenmiş olması gerekir. Bununla birlikte tek bir dolandırıcılık fiilinin birden fazla kişiye karşı işlenmiş olması durumunda m.43/2 ye göre zincirleme suç hükümleri uygulanır. Sahtecilik ve dolandırıcılık fillerinin birlikte işlenmiş olması yani sahte bir varaka ile bir kişinin dolandırılması durumunda hem belgede sahtecilik hem de dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı ceza verilerek gerçek içtima kuralı uygulanır. (TCK m. 212)

MUHAKEME

Dolandırıcılık suçu resen kovuşturulan bir suçtur. Görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

Sanığın, fiilen tarımsal faaliyette bulunmadığı halde 222 dönüm araziyi işleyip üretim yaptığına ilişkin çiftçilik belgesi düzenletip arazi işleme ve üretim belgesi ve ekindeki diğer belgeleri de ibraz ederek 2002 yılı DGD için İlçe Tarım Müdürlüğü'ne başvurduğu, başvuru üzerine anılan müdürlüğün görevlerinin de katılımıyla 17.10.2002 günü zeminde yapılan keşifte 2002 yılında işlenmiş tarım arazisinin  bulunmadığı belirlenerek başvurusu kabul edilmeyip DGD kapsamı dışına çıkartıldığı, kadastro görmemiş yerlerde 2002/41 sayılı Tebliğin 14. maddesi uyarınca Tespit Komisyonu'nun yapmış olduğu saptamanın geçerli olup, sanığın ibraz ettikleri belge ve beyanlarının anılan genelge uyarınca izlenen yöntem itibariyle sonuç almaya elverişli bulunmadığı, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı cihetle tebliğnamedeki bozma  isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.(11. CD., 02.02.2009, E. 2008/5349, K.2009/386).

Bilirkişi incelemesinin, kredi tahsisi sırasında katılan bankaya verilen belgelerin fotokopileri üzerinde yapıldığının, söz konusu belgelerin asıllarının ya da onaylı örneklerinin dosya arasında bulunmadığının , ancak sanıkların ev ve iş yerinde yapılan aramalar sırasında ele geçirilerek el konulan bir takım belgelerin emanette kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında; sanıklar tarafından  kullanıldığı iddia edilen belgelerin asıllarının getirtilerek, sahteliğin aldatma yeteneğinin olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi amacıyla duruşmada incelenmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının öncelikle mahkemece değerlendirilmesi, duraksama halinde bu yönde uzman bilirkişiden rapor alınması, aldatma yeteneği ile ilgili değerlendirmenin gerekçeli karara yansıtılması gerekirken, sanıklar tarafından kredi tahsislerinde kullanılan belgelerin asılları getirtilip duruşmada incelenmeden ve aldatma yeteneği ile ilgili gerekçeli kararda hiçbir değerlendirme yapılmadan eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat hükmü kurulması usul ve kanuna aykırıdır.( CGK. 28.03.2017, 2013/15-192-2017/204)

Sanıkların basit bir yalanı aşan, içinde bulunduğu durum itibariyle mağduru yanıltacak ve kandıracak yoğunluk ve güçteki sözleri ile etkin görev paylaşımı içinde ustaca sergiledikleri hareketlerinin hileli, davranış olarak kabulü gerektiğinden, hileli davranışlarla aldatma sonucunda mağdur zararına gerçekleşen eylemin hırsızlık değil, dolandırıcılık suçunu oluşturacağı kabul edilmelidir.(CGK. 19.2.2013, 2012/15-1379-2013/60)

KAYNAKÇA

SOYASLAN, Doğan, Ceza Hukuku Genel Hükümleri, 3. Baskı, Ankara, 2005.

 

ARTUK, M. Emin/ GÖKCEN, Ahmet/ YENİDÜNYA, A. Caner/ Ceza Hukuku Özel Hükümler, 14. Baskı Ankara, 2014, Adalet Yayınevi.

ARTUÇ, Mustafa, Pratik Türk Ceza Kanunu, Dördüncü Baskı, Adalet Yayınevi, 2018.

ÖZBEK, Veli Özer/ KANBUR, Mehmet Nihat/ DOĞAN, Koray/ BACAKSIZ, Pınar/ TEPE, İlker/ BAŞBÜYÜK, İsa/ MERAKLI, Serkan/ Ceza Hukuku Özel Hükümler, 7. Baskı, Mart-2014, Seçkin Yay

 

 

 


Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Nusret Çetin' e aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Avukat Nusret Çetin - Sorularınız için: Avukata Sor sayfasını ziyaret ediniz.