RÜŞVET SUÇU NEDİR?

RÜŞVET SUÇU 5237 SAYILI TCK MADDE 252

Rüşvet

 Madde 252-(Değişik: 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunla Değişik)
(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.
(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
(7) Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(8) Bu madde hükümleri;
a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler,
c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar,
d) Kamu yararına çalışan dernekler,
e) Kooperatifler,
f) Halka açık anonim şirketler,
adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır.
(9) Bu madde hükümleri;
a) Yabancı bir devlette seçilmiş veya atanmış olan kamu görevlilerine,
b) Uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde ya da yabancı devlet mahkemelerinde görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere,
c) Uluslararası veya uluslarüstü parlamento üyelerine,
d) Kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancı bir ülke için kamusal bir faaliyet yürüten kişilere,
e) Bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemlere,
f) Uluslararası bir anlaşmaya dayalı olarak kurulan uluslararası veya uluslarüstü örgütlerin görevlilerine veya temsilcilerine,
görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması ya da uluslararası ticari işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazası amacıyla; doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de uygulanır.
(10) Dokuzuncu fıkra kapsamına giren rüşvet suçunun yurt dışında yabancı tarafından işlenmekle birlikte;
a) Türkiye’nin,
b) Türkiye’deki bir kamu kurumunun,
c) Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin,
d) Türk vatandaşının,
tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılması veya yapılmaması için işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulundukları takdirde, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır.

Bu suçla ilgili tutukluluk süresi CMK'nın 102/2. maddesi uyarınca en çok 2 yıldır. Zorunlu hallerde 3 yıl daha uzatılabilir. Bu süreye kanun yolunda geçen süre dahil değildir. Bu suçlarla ilgili CMK'nın 128. maddesi uyarınca hak, alacak ve diğer malvarlığı değerlerine el konulabilir.

Bu suçlarla ilgili, kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak Türkiye' de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına el konulabilir, idaresi için kayyım atanabilir.

Bu suçla ilgili CMK'nın 135. maddesi uyarınca dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi koruma tedbirine başvurulabilir.

Bu suçla ilgili CMK'nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izleme, ses veya görüntü kaydı alabilme koruma tedbiri uygulanabilir.

Bu suç için olağan dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Suç yurt dışında işlenirse (4.f. hariç) zamanaşımı uygulanmaz (m.66/7).

Bu suçla ilgili zincirleme suç hükümleri uygulanabilir.

Mağdur veya zarar görenlerin davaya katılma hakkı vardır. 3628 S. Kn. 17-18. m. gereği Hazine ve ilgili kamu kurumunun; davaya katılma hakkı bulunduğundan, bunlara tebligat yapılması gerekir.

Köy tüzel kişiliği ile davacı ve davalı olan muhtar ve ihtiyar meclisi üyeleri bu davalarda köy tüzel kişiliğini temsil edemezler. Yetkili temsilciyi köy derneği seçer. (442 sayılı Köy Kanunu m.33/b). Muhtarın rüşvet suçu nedeniyle köy halkı müdahil olmaz.

SUÇLA KORUNAN HUKUKSAL DEĞER

Rüşvet suçuyla korunması amaçlanan hukuki değer toplumun devlet organlarına ve onları temsil eden kamu görevlilerine olan güven duygusudur.

SUÇUN MADDİ UNSURLARI

Suçun Hukuki Konusu:

Rüşvet suçunun hukuki konusu, görevin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması için sağlanacak olan menfaattir.

Fail:

Rüşvet suçunda rüşvete ilişkin tarafların hareketlerinin birbiri ile sıkı ilişki içinde olması ve rüşvet suçundaki iki farklı davranıştan biri gerçekleşmeden diğerinin meydan gelmemesi nedenleriyle bu suç çok failli bir suç olarak kabul edilmektedir.

Rüşvet suçundaki failler aynı amaca ulaşmak için karşılıklı olarak bir araya gelmektedirler. Bu taraflardan biri kamu görevlisi, diğeri özel kişidir. Kamu görevlisi rüşvet alan, özel kişi rüşvet veren konumundadır.

TCK m. 252/5'e göre, ''Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.''

Tüzel kişiler adına hareket edenler, kamu görevlisi olmasalar bile rüşvet alma eylemi şeklinde gerçekleşen rüşvet suçunun faili olabilirler. TCK m. 252/8.

TCK m. 252/6’ya göre, '' Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.''

  • TCK m.252/8' e göre, '' Bu madde hükümleri;
    a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
    b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler,
    c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar,
    d) Kamu yararına çalışan dernekler,
    e) Kooperatifler,
    f) Halka açık anonim şirketler,
    adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır.

Mağdur: Rüşvet suçunun mağduru genel olarak toplum yani toplumu oluşturan herkestir. Burada rüşvet konusunu oluşturan menfaati temin eden kişiyi mağdur saymak mümkün değildir. Devlet tüzel kişiliği ise bu suçun mağduru değil, suçtan zarar görendir.

Eylem:

Rüşvet suçu TCK m.252/1' de ''Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlama'' şeklinde düzenlenmiştir.

Bu hükme göre rüşvet suçunda, suçu oluşturan eylemlerin unsurları;

  • Görevin ifasıyla ilgili bir iş yapmak veya görevin ifasıyla ilgili bir iş yapmamak,

  • Bu eylem sonucunda menfaat sağlamak veya menfaat sağlama vaadinde bulunmak

  • Bu hususta rüşvet anlaşması yapmaktır.

TCK m. 252/2'ye göre, '' Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.''
Kamu görevlisine herhangi bir işin yapılmasını ya da yapılmaması ile bağlantılı olmayarak bir hediye verilmesi halinde rüşvet suçu olacak mıdır?

Hediye eğer iş ile bağlantılı olarak verilmişse zaten rüşvet suçunun özünde bulunan görevin ifasıyla ilgili bir iş için yarar sağlanması unsuru ortaya çıkamayacaktır. Bu durumda rüşvet suçu oluşmaz ancak bu halde memurun hediye kabul etme sınırları içinde kalma yükümlülüğü bakımından disiplin sorumluluğu devam etmektedir.

Suça Etki Eden Nedenler:

Cezayı Ağırlaştıran Sebep

TCK m. 252/7: '' Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.''

SUÇUN HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Rüşvet suçu bakımından herhangi bir hukuka uygunluk sebebi uygulama alanı bulmaz.

SUÇUN MANEVİ UNSURU

Kanundaki düzenlemede de açıkça anlaşıldığı üzere rüşvet suçu sadece kasten işlenebilir, kanun bu suçun taksirle işlenebileceğine ilişkin düzenleme getirmemiştir. Burada değerlendirilmesi gereken bir diğer husus ise rüşvet suçunda kastın özel kast mı olması gerektiği yoksa genel kastın yeterli mi olacağıdır. Öğretide rüşvet suçunun ancak özel kastla işlenebileceği ifade edilse de, kanaatimizce rüşvet suçunun oluşması için özel kast aranmaz. Genel kast gerekli ve yeterlidir.

TEŞEBBÜS

Rüşvet suçu tehlike suçudur. Buna göre, rüşvet suçu anlaşmayla tamamlanır. Taraflar anlaşmak için çalışır, görüşür ve fakat anlaşmazlarsa, teşebbüs söz konusu olabilecektir. Anlaşma sırasında bir taraf vazgeçerse gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanılır.

TCK m. 252/3 ' göre,'' Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.''

TCK m. 252/4'e göre, '' Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.''

SUÇLULARIN ÇOKLUĞU

Rüşvet suçun, anlaşmanın sağlanmasıyla tamamlanır yani bir teşebbüs suçu (kalkışma suçu)'dur. Bu nedenle rüşvet suçunda anlaşmanın tamamlanmasına iştirak mümkündür. Bir diğer görüşe göre ise, suçun tamamlanması ile sona ermesi farklı durumlardır. Rüşvet suçunda anlaşma sağlandıktan sonra yarar sağlanıncaya kadar rüşvet suçuna iştirak mümkün olacaktır.

SUÇLARIN ÇOKLUĞU

Rüşvet suçu, başka bir suçla birlikte işlenirse veya bir başka suçu işlemek için rüşvet araç suç olarak işlenmişse, işlenen her suçtan ayrı ayrı ceza (gerçek içtima) verilir. (Örneğin belgede sahtecilik- tarihi eser kaçakçılığı gibi).

 Rüşvet suçu, özel nitelikli bir suç olduğu için faile ayrıca genel nitelikli olan görevi kötüye kullanma suçundan ceza verilemeyecektir. Rüşvet suçu herhangi başka bir suçla bileşik suç oluşturma özelliği göstermemektedir ancak rüşvet suçu, zincirleme suça müsaittir.

Rüşvet suçu 5237 sayılı TCK m.252 hükmüne göre tek suç olarak kabul edildiği ve birden fazla farklı hüküm tek bir fiille ihlal edilemeyeceği için, fikri içtima hükümlerine konu olamayacaktır.

MUHAKEME

Rüşvet suçu takibi şikâyete bağlı olan bir suç değildir, resen takip edilmektedir. Görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi'dir.

İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

Sanığın rüşvet teklifine konu 200 Euro'nun 5237 sayılı TCK'nın 55/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği halde Kanunun 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine hükmedilmesi kanuna aykırıdır. (5. CD., 14.12.2016, 2014/7754-2016/9655)

3628 sayılı Kanun kapsamındaki sanıklar hakkında rüşvet ve irtikap suçlarından açılan kamu davasının yargılaması aşamasında, yerel mahkemece eylemlerin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı kanaatine ulaşması... halinde dahi, kamu görevlisi olan sanıklar hakkında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni alınmasına gerek bulunmayacaktır. (CGK. 3.11.2015, 2014/5-855-2015/356)


Kaynakça:

ÖZBEK, Veli Özer/ KANBUR, Mehmet Nihat/ DOĞAN, Koray/ BACAKSIZ, Pınar/ TEPE, İlker/ BAŞBÜYÜK, İsa/MERAKLI, Serkan/ Ceza Hukuku Özel Hükümler, 7. Baskı, Mart-2014, Ankara, Seçkin Yayın

ARTUÇ, Mustafa, Pratik Türk Ceza Kanunu, Dördüncü Baskı, Kasım-2018, Ankara, Adalet Yayınevi

 

 

 


Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Nusret Çetin' e aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Avukat Nusret Çetin - Sorularınız için: Avukata Sor sayfasını ziyaret ediniz.