Malpraktis davası ( Doktor Hatası)

T.C.

YARGITAY

13.HUKUK DAİRESİ

E. 2012/21184

K. 2012/20509

T. 28.9.2012

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Teşhis ve Tedavi Hizmeti Hatalı Olduğundan Başka Hastanede Kök Hücresi Tedavisi Gördüğü/Davacının Tüketici ve Davalı Şirketin Satıcı Olduğu - Genel Mahkemede Değil Tüketici Mahkemesinde Görüleceği )

• TEŞHİS VE TEDAVİ HİZMETİNDEN KAYNAKLANAN TAZMİNAT TALEBİ ( Zamanında Doğru Teşhis Konulmaması ve Yanlış Tedavi Uygulanması Nedeniyle Başka Hastanede Kök Hücresi Tedavisi Gördüğü - Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu )

• GÖREVLİ MAHKEME ( Zamanında Doğru Teşhis Konulmaması ve Yanlış Tedavi Uygulanması Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Talebinde Davacının Tedavi Ücreti Alıcısı Olan Tüketici Davalının Satıcı Olduğu - Tüketici Mahkemesinde Görüleceği )

• HASTANEYE VE DOKTORA KARŞI YANLIŞ TEŞHİS VE TEDAVİ NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI AÇILMASI ( Davacının Tedavi Ücreti Alıcısı Olan Tüketici Davalının Satıcı Olduğu - Genel Mahkemenin Değil Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu )

4077/m.1, 2, 3, 23

818/m.41, 47

 

ÖZET : Davacılar vekili, davacının bel ağrısı nedeniyle davalı şirkete ait hastanede diğer davalı doktor tarafından muayene edilip tedavisine başlandığını, ancak zamanında doğru teşhis konulmaması ve yanlış tedavi uygulanması nedeniyle başka bir hastanede kök hücresi tedavisi ve kemoterapi uygulaması gördüğünü, maddi ve manevi yönden zarara uğradıklarını ileri sürerek maddi ve manevi tazminatın tahsilini istemişlerdir. Uyuşmazlık teşhis ve tedavi hizmetinden kaynaklanmakta olup, davacıların tüketici ( tedavi ücreti alıcısı ) ve davalının satıcı ( hizmet sunucusu ) olduğu anlaşılmaktadır. Davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, davacı K.İ.'nin bel ağrısı nedeniyle davalı şirkete ait hastanede diğer davalı doktor tarafından muayene edilip tedavisine başlandığını, ancak zamanında doğru teşhis konulmaması ve yanlış tedavi uygulanması nedeniyle başka bir hastanede kök hücresi tedavisi ve kemoterapi uygulaması gördüğünü, maddi ve manevi yönden zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 1000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminatın tahsilini istemişler, ıslah dilekçesi ilede taleplerini 400.000 TL maddi tazminata yükseltmişlerdir.

Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davacı K.İ. için 34.586,84 TL maddi, 75.000 TL manevi tazminatın, M.İ. için ise 25.000 TL manevi tazminatın davalılardan kusurları oranında tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, "hizmet; bir ücret vaya menfaat karşılığından yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet" olarak tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Somut olay değerlendirildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlık teşhis ve tedavi hizmetinden kaynaklanmakta olup, davacıların Yasada tanımlanan şekilde tüketici ( tedavi ücreti alıcısı ) ve davalının satıcı ( hizmet sunucusu ) olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya Genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taralar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz sonusu olmaz. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 1.99,00'şer TL. temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, peşin alınan 21,15 TL temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 28.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Nusret Çetin' e aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Avukat Nusret Çetin - Sorularınız için: Avukata Sor sayfasını ziyaret ediniz.