FETÖ DAVALARINDA EMSAL BERAAT KARARLARI 2021

T.C. YARGITAY 16. Ceza Dairesi

Esas No: 2019/8890

 Karar No: 2021/4181

 Karar Tarihi: 21.06.2021

 Suç: Silahlı terör örgütüne üye olma 25.07.2016 (..., ...) 30.07.2016 (..., ...) 21.08.2016 (..., ..., ...) Hüküm: 1-) Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/6-7-9, 62, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi, 2-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/6-7-9, 62, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi, 3-) Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 221/4-son, 221/5, 53/1-2-3, 58/6-7-9, 62, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi, 4-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında; CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat kararlarına yönelik istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddi Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ... ve ... hakkında kesin olarak verilen hükümler, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanunun eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle; Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; bir kısım sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK'nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü

Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; I-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1-) ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; ... müdafiinin, ... müdafilerinin, ... müdafiinin, ... ve ... müdafiinin, ... ve ... müdafiinin, ... müdafiinin, ... müdafiinin, ... müdafiinin, ... müdafiinin, ... müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2-) ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak yapılan incelemede; a-) ... hakkında; aa-) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle; ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun ilgili birimlerden getirtilmesi, tespit ve değerlendirme raporunun temin edilememesi halinde sanığın teknik olarak bu programı kullandığının tespiti açısından HİS (CGNAT) ve HTS kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, bb-) UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının araştırılması, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 2 /5 b-) ... hakkında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle; ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, istinaf aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, c-) ... hakkında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle; ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan başka dosya şüphelisi Remzi Uyar’ın aşama beyanlarının getirtilerek mahkemece gerekli görülmesi halinde tanık olarak dinlenmesi ile yine temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan 18.09.2019 tarihli KOM ByLock sorgu tutanağı ile sorgu tutanağında belirtilen ID numarasına ait ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilmesi ve sanığın teknik olarak bu programı kullandığının tespiti açısından HİS (CGNAT) ve HTS kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, ... müdafiinin, ... müdafiinin ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, II-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 3 /5 incelenmesinde; Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün sanık müdafii tarafından temyiz edildiği; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyizinin kapsamının ise sanıklar ..., ..., ... ve ...’a yönelik olduğu anlaşılmakla; 1-) ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik olarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, sanığın beraatine yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ancak; Sanık hakkında CMK’nın 223/2-b maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, aynı Kanunun 223/2-e maddesi gereğince delil yetersizliğinden beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün “XVIII” bölümündeki “yüklenen suçun sanıklar tarafından işlediğinin sabit olmadığı anlaşılmakla, sanıkların müsnet suçtan CMK'nın 223/2-e” ibaresinin çıkarılarak yerine “yüklenen suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle CMK'nın 223/2-b” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-) ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik olarak yapılan incelemede; a-) ... hakkında; Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığının veri inceleme raporuna göre “EA” olarak kodlanan, Kom Şube Müdürlüğü raporuna göre de mahrem yapı içerisinde vekil olarak görev alan temyize konu sanıklardan olan ...’in sohbet grubunda yer alan, tanık beyanlarına göre de Malatya İstihbarat Şube Müdürlüğünde 03.11.2010-16.04.2014 tarihleri aralığında çalışmış olduğu dönemde sohbet toplantılarına katıldığı anlaşılan sanık hakkında Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/168 E. sayılı dosyasında “resmi belgede sahtecilik, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme” suçlarından derdest yargılamanın olduğu anlaşılmakla anılan dosyanın getirtilmesi ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, b-) ... hakkında; Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığının veri inceleme raporuna göre “EA” olarak kodlanan, KOM Şube Müdürlüğü raporuna göre de mahrem yapı içerisinde vekil olarak görev alan temyize konu sanıklardan olan ...’in sohbet grubunda yer alan sanık hakkında gizli tanık Damla’nın soruşturma aşamasında sanığın sohbet sorumlusu olduğu şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmakla; gizli tanığın mahkeme huzurunda dinlenmesi ile UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının araştırılması, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, c-) ... hakkında; Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 4 /5 Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığının veri inceleme raporuna göre “A5” olarak kodlanan sanık hakkında beyanda bulunduğu anlaşılan başka dosya şüphelisi ...’ın aşama beyanlarının getirtilerek mahkeme huzurunda tanık olarak dinlenmesi ile UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının araştırılması, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ile tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, d-) ... hakkında; Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığının veri inceleme raporuna göre “A5” olarak kodlanan, tanık beyanlarına göre de 2010 yılı, 2012 yılı, 2013 yılı ve 2014 yılı Nisan ayında sohbet toplantılarına katıldığı anlaşılan sanık hakkında atılı suçtan mahkumiyeti yerine delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

________________________________________________________________________________________

Yanlızca CGNAT kayıtlarına ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,BERAAT SEBEBİ sayılmıştır

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 E. 2017/370 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 E. 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,

ByLock uygulaması programının indirilmesinin, mesajlaşmak/haberleşmek için yeterli olmadığı, öncelikle kayıt esnasında kullanıcının bir kullanıcı adıyla parola üretmesi, mesajlaşma için ise kayıt olan kullanıcılara sistem tarafından otomatik olarak atanan ve kullanıcıya özel olan ID (kimlik) numarasının bilinmesi ve karşı tarafça onaylanması gerektiği, karşılıklı ekleme olmaksızın iletişime geçilme imkanının bulunmadığı;

ByLock iletişim sisteminde bağlantı tarihi, bağlantıyı yapan IP adresi, hangi tarihler arasında kaç kez bağlantı yapıldığı, haberleşmelerin kimlerle gerçekleştirildiği ve içeriğinin ne olduğu tespit edilebildiğinden bağlantı tarihinin, bağlantıyı yapan IP adresinin tespit edilmesi ve hangi tarihler arasında kaç kez bağlanıldığının belirlenmesi, kişinin özel bir iletişim sisteminin bir parçası olduğunun tespiti için yeterli olduğu, haberleşmelerin kimlerle yapıldığı ve içeriğinin ne olduğunun saptanması ise kişinin örgüt içindeki konumunu tespit etmeye yarayacak bilgiler niteliğinde olduğu;

ByLock kullanıcılarının tespitinin ByLock sunucusunda kayıtlı IP adresleri üzerinden yapıldığı, böylece ByLock sunucusunda kaydı olan kullanıcıların User-ID (Kullanıcı No) tespitini ve mesaj içeriklerinin çözümünü şifre ve gruba kayıtlı kişilerin tespitini, bu kişilerin birbirleriyle olan ilişki ve irtibatlarını ortaya koyan ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının sanığın hukuki durumunun belirlenmesi bakımından önemli olduğu;

ByLock kullanıcılarının tespitleri açısından operatörler tarafından tutulan CGNAT (HIS) kayıtları bir çeşit üst veri olduğu, CGNAT kayıtları özet veri olması nedeniyle bir iz ve emare niteliğinde olduğundan tek başına kişinin gerçek ByLock kullanıcısı olduğunu göstermeyeceği, kişilerin iradeleri dışında ByLock sunucularına yönlendirilmiş olma ihtimalinin bulunduğu, nitekim ... Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yürütülen ve BTK tarafından yapılan teknik çalışmalar sonucunda iradeleri dışında ByLock sunucularına yönlendirildikleri saptanan 11.480 kişinin tamamının CGNAT kayıtlarının olduğu ve tespit edilen CGNAT kayıtlarına göre ByLock uygulamasının IP’lerine bağlantıya yönlendirildiklerinin belirtildiği;

Kişinin User-ID ve şifrelerinin belirlenememesi ve fakat CGNAT kayıtlarıyla ByLock sunucusuna bağlantı yaptığının tespit edilmesi halinde, kişinin gerçek ByLock kullanıcısı olduğu ihtimalinin yanında User-ID ve şifresi tespit edilemediğinden ByLock sunucularına tuzak yöntemlerle (Morbeyin vb.) yönlendirilmiş olabileceği ihtimalinin de bulunduğu;

Bu nedenle ancak operatör kayıtları ve User-ID eşleştirmesi doğru yapılabilen kişilerin gerçek ByLock kullanıcısı olduklarının kabulü gerekeceğinden, kişinin örgütsel gizliliği sağlamak ve haberleşmek amacıyla ByLock sistemine girdiğinin ve bu sistemi kullandığının,User-ID, şifre ve grup elemanlarını içerir ByLock tespit değerlendirme tutanağı ve CGNAT kayıtlarını içeren belgeler ile kesin olarak kanıtlanmasının zorunlu olduğu hususları gözetilmekle,

Dairemizde temyizen incelenen dosyalarda yazılan müzekkerelere verilen cevaplar nazara alındığında, ayrıca; iş bu dosyada Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen 10.08.2020 tarihli tutanak içeriğine göre; yapılan çalışmalarda sanığın bylock içeriklerine rastlanmadığı ve halen çalışmaların devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmakla, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının
teminine çalışılıp, bulunması halinde dosyaya getirtilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yalnızca CGNAT kayıtlarına ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosya kapsamındaki delil durumu, hükmolunan ceza miktarı aleyhe temyiz bulunmaması ve sanığın tutuklulukta geçirdiği süre gözönüne alınarak 5271 sayılı CMK’nın 109/3-a maddesi gereğince “Yurt dışına çıkamamak” adli kontrol tedbirinin uygulanması suretiyle sanığın TAHLİYESİNE, başka suçlardan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde DERHAL SALIVERİLMELERİNİN sağlanması için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.11.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

_______________________________________________________________________________________________________________________

ARDIŞIK ARAMA BOZMA KARARI

T.C YARGITAY
3.Ceza Dairesi
Esas: 2021/ 5305
Karar: 2021 / 9769
Karar Tarihi: 27.10.2021

Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık ve Resmi belgede sahtecilik
21.03.2017 (Sanıklar ..., ... ve ... için),
13.06.2017 (Sanık ... için),
II) Resmi belgede sahtecilik ve Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçu yönünden; 5271 sayılı Kanunun 232/2-c maddesi gereğince verilen kararın niteliği dikkate alınarak yazılmamıştır

Hüküm : I)Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,

II)Resmi belgede sahtecilik ve Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan; CMK'nın 223/2-a-b. maddeleri uyarınca beraatine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar ile bu kararın katılan kurum vekillerinin temyizi üzerine, temyizi kabil olmadığı gerekçesi ile temyiz talebinin 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi gereğince reddine ilişkin ek karar
Temyiz edenler : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, katılanlar Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ve ... vekilleri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ...'in duruşmalı inceleme isteminin CMK'nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
I- Sanık ... yönünde Silahlı terör örgütüne üye olma, Resmi belgede sahtecilik ve Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçuna ilişkin katılanlar Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ve ... vekillerinin temyiz talebinin CMK'nın 296/1 maddesi gereğince reddine dair ek karara yönelik temyiz istemi üzerine yapılan incelemede;

Katılan ... Başkanlığının atılı tüm suçlar yönünden; katılan ... Hazinesinin ise Silahlı terör örgütüne üye olma ve Resmi belgede sahtecilik suçları yönünden suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmadığı nazara alındığında katılan vekillerinin davaya katılmasına ilişkin verilen karar hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz yetkisi vermediğinden, Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçuna yönelik ... vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı CMK'nın 286/2-g maddesi gereğince kesin olup, temyizi kabil kararlardan olmaması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 30.11.2020 tarihli temyiz talebinin reddine dair karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ve ... vekillerinin anılan 30.11.2020 tarihli ek karara karşı yaptığı başvurunun reddi ile redde ilişkin ek kararın ONANMASINA,

II- Silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Katılan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi vekilinin, sanık ... dışındaki sanıklar hakkında Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan aleyhine bir talebinin olmadığı ve 21.12.2020 tarihli ek kararın temyizi ile sadece ... yönünden temyize geldiği anlaşılmakla tebliğnamedeki iade düşüncesine iştirak edilmemiştir.
A- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden,
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,

B- Sanıklar ..., ... ve ... yönünden,
Ayrıntıları Dairemizin 06.11.2019 tarih ve...sayılı kararında açıklandığı üzere; bir asker şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olduğunun kabulü gerektiğinden;
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; HTS kayıtlarına göre sanık ...'ın ankesörlü telefonlarla/sabit hatlardan kendi rütbesindeki asker şahıslarla 5 ardışık 5 tekil olarak arandığı, sanık ...'ın ankesörlü telefonlarla/sabit hatlardan kendi rütbesindeki asker şahıslarla 13 ardışık 20 tekil olarak arandığı, sanık ...'in ankesörlü telefonlarla/sabit hatlardan kendi rütbesindeki asker şahıslarla 10 ardışık 79 tekil olarak arandığı, yine HTS verileri inceleme tutanağında ismi geçen askeri personeller hakkında aynı terör örgütüne mensup oldukları gerekçesiyle soruşturma işlemlerine başlanarak davalar açıldığı anlaşılmakla ankesörlü aramaya ilişkin HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmadığından,

Yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
C- Sanık ... yönünden,
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Dairemizin 13.11.2019 tarih ve... Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Asker bir şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, "her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı", hususu gözetildiğinde;

Öncelikle dosyaya hükümden sonra gönderildiği anlaşılan ...'in evinde yapılan aramada ele geçirilen dijital materyale dair analiz raporu ve ekleri ile sanık ... hakkında aleyhe beyanlar içeren ... isimli şahsın ifadelerinin CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunarak diyeceklerinin sorulması, ayrıca sanığın görev yaptığı yerlerin tespiti ile ilgili yerlere yazı yazılmak suretiyle, görev yaptığı yerler itibariyle haklarında ankesör veya sabit hatlardan periyodik ya da ardışık aramalarının olduğuna yönelik herhangi bir kayıt, soruşturma veya kovuşturmanın olup olmadığının saptanması, varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi yine sanık ile birlikte ardışık arandığı tespit edilen şahıslar var ise bu şahıslarla ilgili herhangi bir soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığı belirlendikten sonra şahısların tüm aşama ifadelerinin getirtilerek

gerekirse tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması, en sonunda ise UYAP'ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında araştırma yapılarak sanıklar ile ilgili herhangi bir beyan olup olmadığının tespiti ile tüm bu bilgi ve belgelerin CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ... müdafine okunup değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

ARDIŞIK (ANKESÖR) ARAMA BOZMA KARARI

T.C YARGITAY
3.Ceza Dairesi
Esas: 2021/ 2379
Karar: 2021 / 9901
Karar Tarihi: 03.11.202

Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİ,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Dairemizin 13.11.2019 tarih ve 2018/5526 Esas - 2019/6842 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Asker bir şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, "her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı", hususu gözetildiğinde;
1-Sanıklar ile birlikte İstanbul ilinde ardışık arandığı belirtilen ve haklarında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçundan devam eden soruşturma veya kovuşturmalar bulunan şahışlardan bir kısmına ilişkin belgelerin Mahkemesince dosya içerisine getirtildiği, bu kapsamda olan ve hakkında başlatılan soruşturma veya açılan dava dosyalarında bulunan ifade ve tutanakların gönderilmesine ilişkin olarak yazı yazılmayan veya daha önce yazı yazılıp da cevabı dönmeyenlerin evraklarının temini ile sanıklar hakkında temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan Türkiye geneli HTS/büfe analiz raporları da nazara alınıp bu kapsamda ardışık aranan başkaca şahısların olup olmadığının tespiti ile şahısların tüm aşama ifadelerinin getirtilerek tanık olarak dinlenmeleri de sağlanıp sanıklar ile ilgili herhangi bir beyanlarının bulunup bulunmadığını belirlenmesi, yine sanıklardan ... ile ardışık olarak arandığı tespit edilen itirafçı ...'ın etkin pişmanlık kapsamındaki ifadesinde kendisini sabit hatlardan arayan mahrem imamların ... kod adlı... ile ... kod adlı .. olduğunun anlaşıldığı şahışlara ilişkin olarak yapılan soruşturmaların akıbetlerinin araştırılarak dosyalarının suretlerinin getirtilmesi, gerektiği takdirde bu kişilerin tanık sıfatıyla dinlenilmeleri ayrıca sanıklardan ...'in ile ardışık olarak arandığı tespit edilen itirafçı ...'in, etkin pişmanlık ifadesinde, kendisine yapılan ankesörlü aramanın örgüt imamları tarafından yapılıp toplantıya çağrıldığını beyan etmesi ve kendisini arayan kişilerin gerçek kimliklerini de tespit ettiğinin anlaşılması karşısında, ...'in beyanlarındaki ... isimli şahsa ilişkin olarak yapılan soruşturmanın akıbetlinin araştırılarak dosyalarının suretlerinin getirtilmesi ardışık arama tarihlerinde sanıkların mekan itibarıyla o mahalde bulunmadıklarına dair savunmalarının doğruluğu da tesbite çalışıp, tüm bu belgelerin ve temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan Türkiye geneli HTS/Büfe analiz raporlarının CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafiilerine okunup değerlendirildikten sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,

2-Sanık ... hakkında, ayrıca ...'in beyanlarının suçun sübutu açısından ehemmiyet arzeder nitelikte olması nazara alındığında; öncelikle duruşmada yahut CMK’nın 180/5 maddesi gereğince tanığın SEGBİS ile hazır edilerek beyanlarının bizzat mahkeme tarafından alınması, sanık ve müdafiine soru sorma hakkı tanındıktan ve soruşturma aşamasındaki beyanları ile çelişki olması halinde çelişki giderildikten sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık ...'in üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, verilen ceza miktarı, bozma nedenleri ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.